Bugünlerde kimi çok sevdiği spor arabayı almak, kimi babasının ”senden bu gidişle adam olmayacak” gibi cümlelerine inat kendini kanıtlamak, kimiyse magazin programlarında gördüğü süslü ablalar ya da yakışıklı abiler gibi rahat yaşamak için tüm konsantrasyonunu o müthiş internet projelerine veriyor. Girişimcilerden azımsanmayacak kadarı da kendini göstermek ve kendi işini kurmanın verdiği özgüveni hücrelerine kadar hissetmek için bu yola baş koyuyor.
Diğer taraftan, uçsuz bucaksız umutlarla hayata geçen internet projelerinden birçoğu ne yazık ki start-up aşamasında rafa kaldırılıyor. Hayatın cilvesi mi diyelim, gerçekci analizleri yapamamak mı diyelim, nakit sıkıntısı mı diyelim, ne dersek diyelim önümüzde apaçık duran bazı gerçekler var.
Kafamızdaki işin gerçekten mükemmel,eşsiz, acayip para kazandıracak bir iş olduğunu düşünüyoruz. Hatta bazılarımız şöyle düşünüyor: ”Ya bunu acaba neden daha önce kimse düşünmemiş?” Kendi körlüğümüz çoğumuz için en büyük tehdit…
Geçtiğimiz ya da geçeceğimiz yollardan daha önce geçmiş, başarılı olmuş ve bu işten milyar dolar kazanmış genç bir adam var:
Instagram’ın kurucusu Kevin Systrom…
Instagram’ın kurucusu Kevin Systrom…
Instagram’ın başarısının altında yatan nedeni sadece şans faktörüyle açıklayan kişilere inat, Kevin Systrom genç girişimcilerle tecrübelerini paylaşarak başarısını şans olarak değerlendirenlere adeta cevap veriyor.
Ortağı olduğu projeyi piyasaya çıkaralı henüz 2 sene bile olmamışken, 1 milyar dolara Facebook’a satmayı başaran Kevin Systrom’un tavsiyelerine kulağımızı verelim:
1- Değişiklikten Korkmayın
Instagram’ın kurucu ortakları işe Burbn isimli bir check-in uygulamasıyla başladılar. Uygulama yoğun bir ilgiyle karşılaşmamıştı. Systrom uygulamayı kendisi kullandığında bile check-in kısmının fazla dikkat çekmediğini, kullanıcıların çektikleri resimlerin daha fazla ilgi uyandırdığını fark etmişti. Uygulamanın amacından saptığını fark eden Instagram kurucuları, neden sadece fotoğraf çekmek üzerine odaklanan bir uygulama yapmayalım ki diye düşündü ve Burbn’i yeniden kodlayarak bugün kullandığımız Instagram haline getirdi.
Systrom, bu konuda yaşadığı tecrübeyle ilgili olarak:
”Burbn’den edindiğim tecrübe işe yaramayan bir projede inat etmemektir. Popüler hale gelmeyen bir proje üstünde yoğunlaşmaktansa, ürünü geliştirmeye odaklanmak her zaman daha mantıklıdır.” dedi.
2- İyi Sonuç Almak İçin Büyük Bir Ekibe İhtiyacınız Yok
Systrom 2011 yılındaki bir röpörtajında, büyük bir ekip oluşturmaktansa küçük fakat işinde çok iyi olan bir ekip oluşturmanın daha avantajlı olduğunu söylemişti. Instagram’ın başarısının ardındaki en büyük nedenlerden birinin ”alanının en iyileri” ile çalışmak olduğunu paylaşmıştı. Systrom bir mülakatında şöyle demişti:
”Mükemmel ürünü ve şirketi ancak mükemmel çalışanlar yaratabilir.”
3- Yaptığınız İşi 30 Saniyeden Kısa Bir Sürede Açıklayabilmelisiniz
Systrom, yapılan işi kolay şekilde ifade edebilmenin çok önemli olduğunu düşünüyor. Instagram’ı piyasaya sürerken de çok yalın 3 hedefe odaklanmışt: Bunlar: Fotoğrafları güzelleştirmek, sosyal platformlarda paylaşılabilir ve hızlı yüklenebilir hale getirmekti.
Kendini kolay ifade etmenin önemine değinirken şu sözleri söylemişti:
”Günden güne ürünler karmaşıklaşıyor ve eğer piyasaya yeni bir ürün sürdüyseniz bu durum büyük bir sorun teşkil ediyor. Bu bir pazarlama problemi. Yaptığınız ne ise onu çok kısa sürede açıklayabilmelisiniz. Onlara 30 saniyeden az bir süre içinde neden ürününüze ihtiyaçları olduğunu anlatabilmelisiniz. Aksi takdirde, ilgilerini kaybedersiniz.”
4- Kazandığınızı Düşündüğünüzde Kaybetmeye Başlarsınız
Systrom rehavete kapılmamak konusunda girişimcileri uyarıyor ve ekliyor:
”Özellikle herkesin sizi sevdiğini düşündüğünüzde kazandığınızı sanarsınız ki bu çok tehlikelidir.”
5- Sizi Engelleyen Tek Kişi Kendinizsiniz
Dün sabaha karşı kendimle konuştum.
ben hep kendime çıkan bir yokuştum.
yokuşun başında bir düşman vardı
onu vurmaya gittim, kendimle vuruştum.
ben hep kendime çıkan bir yokuştum.
yokuşun başında bir düşman vardı
onu vurmaya gittim, kendimle vuruştum.
Bu sözler Systrom’a ait değil. Ünlü şair Özdemir Asaf’tan bir alıntı…
Systrom da konuyla ilgili olarak şunları söylemişti:
”Korku… İnsanları büyük şeyler yapmaktan alıkoyan en büyük neden… İnsanların tutkularını kovalayamamasının en büyük nedeninin korkuları olduğunu düşünürüm. Bence herkes yeni bir Instagram ortaya çıkarabilir, sadece biraz çılgın olmak gerekiyor.
Şöyle bir düşünsenize… Bugüne kadar başarabileceğiniz şeyleri yapmaktan sizi kim alıkoydu? Aslında en zorlu rakibimiz yine kendimiz değil miyiz?


Yukarıda da söylediğimiz gibi Pipe vasıtasıyla dosya transferi yapabilmeniz için karşınızdaki kişinin Pipe kullanıyor olmasına gerek yok. Ki bu da uygulamanın viral olarak hızlıca yayılmasına önemli bir etken olacaktır. Ayrıca Pipe’ın tamamen ücretsiz ve kullanımının kolay olmasının da söz konusu viral etkiye olumlu yansıyacağı kesin.

Admitted.ly özetle öğrencilerin kendileri için uygun olan üniversiteyi bulmasına yarıyor. Kişilik ve psikoloji temelli bazı testlere dayanan bir sistem inşa eden girişim; öğrencilerin bütçe, lokasyon, hedef ve ilgileri doğrultusunda kendileri için uygun bir üniversite tercihi yapmasına yardımcı oluyor.
ClosetDash adından da anlayabileceğiniz gibi kadınların modayı takip etmesini ve platform üzerinden alışveriş yapmasını sağlıyor. ClosetDash’te alışveriş yapmak istediğiniz kategoriyi seçtikten sonra beden ve renk gibi seçimlerinizin ardından sade ve basit bir tasarımda ürünleri inceleyebiliyorsunuz.
Gigzolo yazarlar, fotoğrafçılar ve müzisyenler için bir pazar yeri olarak konumlanıyor. Platformda sanatsal performans gösterecek olan kişileri; online konuşma, fiyat kıyaslama, galeriler ve yorımlar ile seçebilmek mümkün.
Machinio kullanılmış veya sıfır durumda olan endüstiriyel araç ve makinalar için bir arama motoru. Platform bünyesinde şimdiden yarım milyon içerik bulunduruyor.
Nutmeg öğretmenlere daha kolay bir şekilde sınav, quiz ve ödev hazırlama şansı sunuyor. Nutmeg’de öğrenciler analiz edilerek soru bankasından öğrenci bazlı soru çekmek mümkün.
Pikuu için insanların video izleyerek para kazanmasını, daha doğrusu ücretli bir hizmeti ücretsiz kullanmasını, sağlayan yeni nesil bir video reklamcılığı platformu diyebiliriz.
İnternet ve mobil alanda spor konulu çok sayıda girişim var. Tapactive ise insanları kendi istedikleri alanlarda, hatta evlerinde spor yapmalarına olanak veriyor. Platform üzerinde takvim uygulaması ve arkadaşlarınızı davet etme gibi özellikler de var.



CV’nizi web sitesine nasıl entegre edeceksiniz?
